Güvenlik Kamerası ile mesai takibi
Güvenlik Kamerası ile mesai takibi mümkün müdür, hukuka uygun mudur?Aile Hekimi arkadaşlardan son günlerde Aile Sağlığı Merkezlerine (ASM) kullanılmaları öngörülen Güvenlik Kameralarının idare tarafından başta mesai takibi olmak üzere güvenlik amacı dışında kullanılıp kullanılamayacağı yönünde sorular gelmektedir.
1.İdare tarafından ASM’lerde güvenlik kamerası kullanımı şart koşulabilir mi?
Bilindiği üzere Aile Hekimliği Hizmetlerinin amaç ve kapsamının çerçevesi, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu ile Yasa Koyucu tarafından çizilmiştir.
Kanun’un 8. maddesi birinci fıkrasında yer alan;
“Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının çalışma usul ve esasları; çalışılan yer, kurum ve statülerine göre öncelik sıralaması; aile hekimliği uygulamasına geçişe ve nakillere ilişkin puanlama sistemi ve sayıları; aile sağlığı merkezi olarak kullanılacak yerlerde aranacak fizikî ve teknik şartlar; meslek ilkeleri; iş tanımları; performans ve hizmet kalite standartları; hasta sevk evrakı, reçete, rapor ve diğer kullanılacak belgelerin şekli ve içeriği, kayıtların tutulması ile çalışma ve denetime ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
hükmü ile Sağlık Bakanlığına, ASM’lerin fiziki ve teknik şartları ile ilgili ayrıntıları düzenlemek için Yönetmelik çıkarma yetkisi verilmiştir.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nin 23. maddesi ile ASM’lerin Fiziki şartları, 24. maddesi ile de Teknik Donanımları düzenlenmektedir.
19/05/2017 tarih ve 30068 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik değişikliği ile, Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına “kk) Spirometre veya Peakflowmeter” bendi ve “(7) Üç ve üzeri aile hekimliği birimi bulunan aile sağlığı merkezlerinde, aile hekimlerince aile sağlığı merkezi girişinin, bekleme alanlarının ve oda girişlerinin görüntülendiği güvenlik kamera sistemi kurulur.” fıkrası eklenmiştir.
ASM’lerin teknik donanımlarının ayrıntılarının düzenlendiği 24. maddede, Aile Hekimliği Hizmetleri için gerekli asgari tıbbi cihaz ve malzemelerin teknik ayrıntılarının yer alması gerekmekte iken, sağlık hizmeti ile ilgisi olmayan güvenlik kameraları da eklenmiştir.
Bu hali ile mevzuat tekniğine de aykırı bir durum olduğuna inanmaktayım.
Bu nedenle idarenin, Aile Hekimlerine güvenlik kamerası kullanımı konusunda herhangi bir dayatma yapmasının hukuki temelinin olmadığı düşünülmektedir.
Öte yandan Aile Hekimlerinin;
-5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nun Sağlık Bakanlığına vermiş olduğu yetki ile,
-657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer sözleşmeli personel çalıştırılmasına yönelik kanunlardan bağımsız bir şekilde, idari hizmet sözleşmesi ile çalıştırılıyor olmaları,
-ücretlerini 03.5 Hizmet Alımları- Aile Hekimliği Hizmetleri ekonomik odlu bütçe kaleminden alıyor olmaları,
-görevleri başlarında işledikleri suçlarda veya kendilerine karşı işlenen suçlarda devlet memuru gibi kabul edilmeleri ve
-sunmuş oldukları Aile Hekimliği Hizmetlerinin devletin genel idare esasları doğrultusunda sunması gereken Anayasal bir kamu hizmeti olduğu göz önüne alındığında,
Anayasa’nın 128inci maddesinde tarif edilen “diğer kamu görevlisi” statüsünde oldukları Anayasa Mahkemesi tarafından da tescil edilmişlerdir.
Bu hali ile Aile Hekimlerinin güvenliklerini işveren sıfatı ile idarenin sağlaması, özellikle de kamu binalarında kira sözleşmesi kapsamında hizmet veren Aile Hekimleri için idare tarafından güvenlik kameralarının temin edilmesi gerektiğine inanmaktayım.
2.Güvenlik kamerası ile mesai takibi yapılabilir mi?
30.01.2010 tarih ve 27478 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Sendikal Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler” konulu 2010/2 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin 5inci maddesi ile, Güvenlik Kameralarının kullanım amaçları “zorunlu güvenlik ihtiyacı ve kamu yararı” olarak belirtilmiş olup, kamu görevlilerinin izlenmesi amacıyla kullanılamayacağı hususunun altı açık ve net bir şekilde çizilmiştir.
3.Aile Hekiminin kendi eli ile kurduğu kamera sistemindeki görüntüler, aleyhine kullanılabilir mi?
Aile Hekiminin, kendi eli ile kurduğu kamera sistemindeki görüntüler, açılan bir soruşturmada kendi aleyhine delil teşkil edebilecek şekilde idari ve adli makamlarca talep edilip edilemeyeceği üzerinde tartışılması gereken bir konudur.
Nemo Tenetur İlkesi
Kişinin kendini ve yakınlarını suçlayıcı nitelikte beyanlarda bulunmaya veya bu yönde delil göstermeye zorlanamaması, hukukta Nemo Tenetur İlkesi olarak tanımlanmaktadır.
Nemo Tenetur İlkesi, bir kişinin kendi suçsuzluğunu ispat yükü altında olmaması, suçun ispatı hususunda yargılama makamlarına yardım etmeye zorlanamaması ve yargılamadaki pasif tutumunun kendi aleyhine yorumlanamaması anlamına gelmektedir.
Söz konusu ilke, şüpheli ve sanığı suçun ispatlanması konusunda soruşturma ve kovuşturma organları ile işbirliği yapıp yapmamakta serbest bırakır.
Ceza yargılamasının en temel ilkelerinden birisi olan Nemo Tenetur ilkesine Anayasa’nın 38/5 maddesinde yer verilmiştir. İlgili düzenleme uyarınca; “Hiç kimse kendisini veya kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya ve bu yönde delil göstermeye zorlanamaz.”
Z. Özen İnci, Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi, 7(2) 2017, syf 129
Aile Hekimlerinin, ASM’nin güvenliğini temin edebilmek için kurmuş oldukları güvenlik kameraları ile mesai ihlali tespiti yapılması tek başına yeterli değildir.
Ayrıca, Aile Hekimlerinin kendi imkan ve emekleri ile kurulan bir sistemden, aleyhlerine delil elde edilmesi hukuka aykırıdır.
4.Söz konusu kameraların teknik özellikleri nelerdir?
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu 19.09.2017 tarih ve 2643 sayılı “Gruplandırma işlemleri ve güvenlik kamera sisteminin özellikleri” konulu yazısı yayımlanmıştır. Ancak yazı ile, kameraların sahip olmaları gereken teknik özellikler belirtilmemiş olup, kullanım amaçlarına yönelik birtakım kriterlere yer verilmiştir.
Güvenlik Kamerası ile mesai takibi mümkün müdür başlıklı yazım sonrası ilginizi çekebilecek bir diğer yazım:
Aile Hekimlerinin ve Aile Sağlığı Merkezlerinin Hukuki Statüleri
öncelikle teşekkürler. ben de bu konunun sorun olacağını düşünüyordum, nitekim Ankara’da arkadaşların fesih işi olmuş. atıfta bulunduğunuz genelgenin 5. mad.de ”kamu yararı” na dahil ederek mesai denetlemesi yapılamaz mı? bizden talep edilirse ne demeliyiz? teşekkürler
Tşk ederim hocam emekleriniz için.