Covid-19 hasta takibinde Pulse Oksimetre kullanımı
Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de hafif Covid-19 hastaları evlerinde takip edilmektedir. Evlerinde izolasyona tabi tutulan hastalar, ateş, öksürük, nefes darlığı, baş ağrısı, kas ağrısı, tat / koku kaybı ve ishal şikayetleri yönünden takip edilmektedir. Evde Covid-19 hasta takibinde Pulse Oksimetre kullanımı ve taşıdığı önem ile ilgili bir derleme hazırladım.
Hangi hastalar evlerinde takip ediliyor
Asemptomatik ve hafif hastalık tablosu ile başvuran komplike olmamış hastalar, Sağlık Bakanlığı Temaslı Takibi, Salgın Yönetimi, Evde Hasta İzlemi ve Filyasyon Rehberi (14 Aralık 2020) doğrultusunda izleniyor.
- 50 yaş altı olan,
- Kliniği hafif ve COVID-19’un ağır seyretmesine neden olabilecek risk faktörü olmayan (hipertansiyon, diyabet, kronik akciğer hastalığı, kronik kalp hastalığı, kronik böbrek yetmezliği veya bağışıklık yetmezliği vb.),
- Kötü prognostik faktörlerden (kan lenfosit sayısı <800/µl, serum CRP > 10 x Normal değerin üst sınırı , ferritin >500ng/ml, D-Dimer >1000 ng/ml) herhangi birisi bulunmayan olası/ kesin COVID-19 vakaları semptomlar düzelene kadar uygun tedavi başlanarak evde takip edilir.
*bazı hastalarda öksürük, tat alma ve koku bozukluğu uzun süre devam edebilir. Ateş ve diğer şikayetleri düzelen hastalarda uzamış öksürük, tat alma ve koku alma bozukluğu izolasyonun sonlandırılması için engel değildir.
Hangi hastalara ilaç başlanıyor
Günümüzde COVID-19 için güvenilirliği ve etkinliği kanıtlanmış spesifik bir tedavi bulunmuyor.
Bu hastalığa etkili bir tedavi bulabilmek amacıyla şu anda çok sayıda ilaçla 100’den fazla randomize kontrollü çalışma yapılıyor, bir kısmının da önümüzdeki aylar içinde sonuçlarının açıklanması bekleniyor.
COVID-19’a özgü bir tedavinin bulunması çok zaman alacağı şüphesizdir. Ülkemizde ve dünyada, daha önce başka hastalıkların tedavisi için ruhsatlandırılmış, bu endikasyonlarda yaygın bir şekilde kullanılmış, güvenli olduğu gösterilmiş ve in vitro olarak SARS-CoV’ye etkili olduğu belirlenmiş
Hidroksiklorokin, Favipiravir, Remdesivir, Lopinavir-Ritonavir gibi ilaçlar öneriliyor ve kullanılıyor.
Mevcut bilimsel veriler; asemptomatik olup, COVID-19 PCR testi pozitif saptanmış bireylere, antiviral tedavi başlanmasını güçlü bir şekilde desteklemiyor. Ancak, erken başlanan ilaçların daha etkili olduğuna ilişkin genel bilgilere dayanarak, hastayı değerlendiren hekimin uygun bulması halinde ve yan etkiler konusunda dikkatli olmak kaydıyla bu hastalara antiviral tedavi başlanıyor.


Gebelerde komplike olmayan COVID-19 enfeksiyonu için tedavisiz izlem seçeneği öncelikle düşünülmelidir. Olası tanı almış olan gebelerde risk faktörü varsa veya ağır seyir söz konusu ise tedavi verilmesi düşünülmelidir. Gebelerde etkinliği kanıtlanmış bir tedavi seçeceği olmamakla birlikte,
Hidroksiklorokin ve Lopinavir/Ritonavirin gebelerde kullanımı güvenlidir. Favipiravir ise, gebelerde ve emzirenlerde kullanılmamalıdır.
Pulse Oksimetre Nedir Ne İşe Yarar
Parmak tipi pulse oksimetre, yoğun bakım servislerinde, ameliyathanelerde, acil servislerde ve kliniklerde hastanın oksijen saturasyonu (kan oksijen doygunluk oranı) ölçümü ve takibi için geliştirilen bir cihazdır.
Pulse oksimetre, kullanımı basit, hastaya zarar vermeyen aynı zamanda da doğru kullanıldığında güvenilir bir cihazdır.

Işık kaynağı ve mikro işlemci olmak üzere iki bölümden oluşan pulse oksimetre, kalibrasyon gerektirmeyen bir ölçüm cihazıdır.
600 nm ve 940 nm olmak üze re iki farklı dalga boyunda vasküler dokudan ışık absorbsiyonunu
ölçerek arteriyal hemoglobin konsantrasyonunu hesaplar.
Pulse oksimetre değerleri kaç olmalı?
Normal O2 saturasyonu değerleri %95-100 arasındadır. %85’in altına indiğin de dokuların yeterli oksijenlenemediğini ve hastanın daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini gösterir.
Pulse oksimetre kullanımı, özellikle hipoksi durumların erken dönemde belirlenmesine, hasta izlemine ve tedaviye yanıtın değerlendirilmesine yardımcı olur.
Pulse oksimetre kullanırken nelere dikkat edilmeli
Pulse oksimetre genellikle el işaret parmağına, ışık kaynağının tırnağın üstüne gelecek şekilde yerleştirilmelidir.
Eller soğuk olmamalıdır. Eller soğuk ise, hastanın bir süre karnına konarak ısıtılmalıdır.
Hasta üşümüyor olmalı. Eğer üşüyor ise hasta hafif bir battaniye ile bir süre örtülmelidir.
Tırnaklarda oje varsa mutlaka temizlenmelidir.
Cihazın takıldığı kolda, tansiyon cihazı veya serum takılı olmamalıdır
Işık, cihazın hassasiyetini kötü yönde etkileyebilir. Cihazın ve parmağın üzeri bez veya havlu ile örtülmelidir.
Covid-19 hastalarının evde takibinde Pulse Oksimetre kullanımı
Yukarıda da bahsettiğim üzere, solunum sıkıntısı olmayan yani dakikada solunum sayısı 24 üstü, kan oksijenlenme oranı %93 üzerinde olan kişiler, ateş, kas/eklem ağrıları, öksürük ve boğaz ağrısı gibi şikayetleri dahi olsa, Covid-19 hastalığı hafif seyreden kişiler olup, evlerinde takibi uygun görülüyor.
Bu hastaların eğer maddi imkanları var ise, evlerinde kendi başlarına kan oksijen oranlarını günlük olarak takip etmeleri, büyük fayda getiriyor. Bu sayede, akciğerlerdeki muhtemel hasar, henüz nefes darlığına sebep olmadan erkenden fark edilebiliyor.
İngiltere başta olmak üzere bazı ülkelerde, evde takip edilen Covid-19 hastalarına, kan oksijen doygunluk oranlarının takibi için devlet tarafından geçici süre ile Pulse Oksimetre cihazları veriliyor.
Akıllı telefonlar ve bileklikler ile de kan oksijen doygunluk oranı ölçülebiliyor
Evde Covid-19 hasta takibinde Pulse Oksimetre kullanımı dışında başka çözümler de bulunuyor.
Bazı gelişmiş akıllı telefon ve bu telefonlar ile entegre bir şekilde çalışan akıllı bileklikler sayesinde, Pulse Oksimetre cihazlarına gerek kalmadan kan oksijen doygunluk oranları ölçülebiliyor.
Akıllı telefon tabanlı pulse oksimetre uygulamaları, sessiz hipoksinin erken tespitinde ve dolayısıyla COVID-19 pnömonisinin (zatürresinin) erken evrede yakalanmasını kolaylaştırabilir. Bu sayede, yoğun bakım ihtiyacını ve COVID-19’un ölüm oranını önemli ölçüde azaltacaktır.
Huawei WATCH GT 2e ve WATCH GT

Apple Watch
Samsung Galaxy Watch
Neden bazı hastalar, akciğerlerindeki hasar ileri seviyeye ulaşmadan solunum sıkıntısı yaşamıyor
Bazı Covid-19 hastalarında, akciğerlerindeki pnömoni (zatürre) tüm akciğeri harap etmesine rağmen, herhangi bir solunum sıkıntısına neden olmayabiliyor.
Hastaların akciğer röntgenleri ileri derecede zatürre göstermesine ve kan oksijen doygunluk oranları düşük çıkmasına rağmen bu hastaların solunumla ilgili hiçbir şikayeti olmayabiliyor. Peki bu nasıl mümkün olabiliyor?
Mutlu Hipoksi durumu
Zatürre, insanın akciğerlerindeki hava keseciklerini sıvı ve iltihapla dolduran bir enfeksiyondur.
Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenza, Mycoplasma pneumoniae gibi çeşitli bakteriler de zatürreye neden olabilmektedir.
Ayrıca, rhinovirus, coronavirus, influenza, adenovirus gibi mevsimsel soğuk algınlığı ve grip nedeni olan virüsler ile, özellikle çocuklarda bronşiolite sebep olan RSV (respiratuar sinsityal virüs) de zatürre etkeni olabilmektedir.
Mantar kaynaklı zatürreler çok nadirdir ve bağışıklık sistemi çok düşük kişilerde görülür.
Covid-19 hastalığı etkeni SARS-CoV-2 virüsü de zatürreye sebep olur.
Normal olarak bu hastalığa yakalanan bir hastanın göğsünde ağrı, nefes alma ve solunum güçlüğü yaşanır.
Fakat Covid-19 zatürresi başladığında hastalar oksijen düzeyleri düşse de nefessiz kalmıyorlar.
Sonra nefes almakta zorlanmaya başladıklarında ise oksijen düzeyleri aşırı düşmüş oluyor ve röntgenlerinden zatürrenin orta ve ağır düzeye kadar ilerlemiş olduğu anlaşılıyor.
Hastalar, kan oksijen oranlarının düştüğünü neden fark edemiyorlar
Kan oksijen doygunluk oranları çok fazla düşen hastaların çoğu, ağır oksijen yetmezliği nedeniyle şoka girerler. Bu hastalar, nefes almak için büyük çaba sarf ederler ve acı içinde olurlar. Bu kişilerin, bayıltılıp solunum cihazına bağlanmaları gerekir.
Covid-19 zatürresi hastalarında ise durum çok farklı oluyor. Hastaların çok büyük bir kısmında oksijen düzeyi normalde hayatta olmamalarına sebep olacak kadar düşük olmasına rağmen, hasta yataklarında doktorları ile rahatça konuşabiliyor.
Koronavirüs, akciğerlerdeki hava keseciklerinin nefesten nefese açılıp kapanmasını sağlayan hayati bir işleve sahip sürfaktan maddesini üreten hücrelere saldırıyor. Bu nedenle, hava kesecikleri çöküyor ve oksijen düzeyleri düşüyor.
Ama akciğerler, sıvı dolarak tıkanmıyor ve işlevini sürdürüyor görünüyor. Bu da, hastanın hâlâ karbondioksit verebilmesini ve karbondioksit birikmediği için de nefes darlığı hissetmemesini sağlıyor.
Hastalar, kanlarındaki oksijen yetersizliğini daha derin ve hızlı nefes alarak telafi ediyor ve bunun farkına varmıyor.
İşte bu sessiz hipoksi ve hastanın vücudunun buna karşı ürettiği çözüm, daha fazla hava keseciğinin çökmesine ve zatürrenin daha da yayılmasına yol açıyor.
Covid zatürresi hastalarının %20 kadarı buradan daha ölümcül olan akciğer hasarı aşamasına geçiyor.
Akciğerlerde biriken sıvı daha da yoğunlaşıyor, karbondioksit düzeyi yükseliyor ve hasta ani solunum yetmezliğine giriyor.
Hastalar, nefes alma güçlüğünü fark ettikleri ve hastaneye geldikleri zaman, kan oksijen doygunluk oranları çoktan tehlikeli düzeylere inmiş oluyor ve çoğunun solunum cihazına bağlanması gerekiyor.
Covid-19 hastalarının çoğu, hasta olduklarını dahi anlamadan iyileşiyor.
Covid-19 hastalarının çoğu, hasta olduklarını dahi anlamadan iyileşiyor. Hasta olduğunu fark eden kişilerin birçoğu da, evlerinde tedavi ediliyor ve herhangi bir sorun yaşamadan hastalığı atlatıyorlar.
Bu salgının sağlık sistemimizi zorlamasının önemli bir sebebi, hastaneye başvuran akciğer hasarlı hastaların durumunun kaygı verici düzeyde ağır olması.
Covid-19 ölümlerinin büyük çoğunluğu, akciğer hasarı nedeniyle meydana geliyor ve bu kadar çok sayıda hastanın zatürreleri iyice ilerledikten sonra hastaneye gelmesi, bir çoğunun solunum cihazına bağlanmasına ve cihaz sıkıntısına yol açıyor.
Ayrıca solunum cihazına bağlananların çoğu da yaşamını yitiriyor.
Covid-19 zatürresini erken teşhis etmek için yaygın puls oksimetre taraması
Covid-19 zatürresini erken teşhis etmek için yaygın puls oksimetre taraması yapılması, insanların evlerinde bu cihazı daha yaygın kullanması sisteme bir erken uyarı işlevi görebilir.
Puls oksimetre cihazları, çoğu eczanede ve reçetesiz olarak satıldığı gibi , online alışveriş sitelerinden de kolayca temin edilebiliyor.
Yukarıda da paylaştığım üzere, bazı akıllı telefon ve akıllı bileklikler ile de kan oksijen doyum oranları ölçülebiliyor. Hatta bu cihazları, E-Nabız hesabınız ile de eşleştirebilir, sonuçların hesabınızda kaydedilmesini ve istediğiniz hekim ile paylaşılmasını sağlayabilirsiniz.

Puls oksimetre ile 2 hafta takip önemli
Koronavirüs pozitif çıkan bütün hastaların, zatürre gelişme riski olan 2 hafta boyunca puls oksimetre ile gözlemlenmesi gerekiyor.
Öksürük, yorgunluk, ateş şikayeti olan herkesin test olmamış olsalar hatta testleri negatif çıkmış olsa bile puls oksimetre ile gözlemlenmesi iyi olacaktır. Çünkü, Covid-19 PCR testlerinin doğruluk oranı %65-70 civarında ve virüsü taşıyanların çoğu bunun farkında değil.
Kaynaklar:
Early Detection of Silent Hypoxia in Covid-19 Pneumonia Using Smartphone Pulse Oximetry
Tayfur İ., Afacan MA: Yaşamsal parametrelerin akıllı telefon ölçümlerinin güvenilirliği: Referans yöntem kullanan prospektif bir çalışma. Am. J. Emerg. Med. 37 (8): 1527–1530, 2019
Huawei WATCH GT 2e ve WATCH GT 2
Apple Watch Series 6’da Kanda Oksijen uygulamasını kullanma
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52368123
https://www.nytimes.com/2020/04/20/opinion/sunday/coronavirus-testing-pneumonia.html
https://www.diveraiduk.com/int/int_news/covid-19-caginda-puls-oksimetreler-turk/
https://www.accessdata.fda.gov/scripts/cdrh/cfdocs/cfpmn/pmn.cfm
https://medicalxpress.com/news/2020-08-potential-happy-hypoxia-condition-patients.html
https://www.atsjournals.org/doi/10.1164/rccm.202006-2157CP
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33241547/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32779828/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33078008/
Konu ile ilgili diğer yazılarım:
Koronavirüs (SARS-CoV-2) nedir