Aile Sağlığı Merkezlerinde Staj Zorunluluğu

Aile Hekimlerinin hizmet verdikleri Aile Sağlığı Merkezlerinde staj zorunluluğu konusunda birçok soru gelmektedir. Şahsi fikrim Aile Hekimlerinin böyle bir zorunluluklarının olmadığı yönündedir.

Üniversite ve Meslek Lisesi Öğrencilerinin staj işlemleri farklı kategoride ele alınıyor

Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 22/07/2011 tarih ve 24237 sayılı Aile Sağlığı Merkezlerinde Öğrenci Stajları konulu yazılarında,

“ülkemizde çeşitli üniversitelerde öğrenim gören ve sağlık kuruluşlarında staj yapması zorunlu olan yüksekokul öğrencilerini stajyer olarak çalıştırmak , işletmeler (Aile Sağlığı Merkezleri) için bir tercih iken,

3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun İşletmelerde Meslek Eğitimi başlıklı 18inci maddesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı meslek lisesi öğrencilerini stajyer olarak çalıştırmak gerekli şartları taşıyan işletmeler için bir tercih değil zorunluluktur

şeklinde görüş belirtilmiştir.

Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 22/07/2011 tarih ve 24237 sayılı Aile Sağlığı Merkezlerinde Staj Zorunluluğu -1
Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 22/07/2011 tarih ve 24237 sayılı Aile Sağlığı Merkezlerinde Staj Zorunluluğu -1
Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 22/07/2011 tarih ve 24237 sayılı Aile Sağlığı Merkezlerinde Staj Zorunluluğu -2
Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 22/07/2011 tarih ve 24237 sayılı Aile Sağlığı Merkezlerinde Staj Zorunluluğu -2

Söz konusu görüşü 2 ayrı bölümde tekrar inceler isek;
-Yüksekokul öğrencilerini stajyer olarak çalıştırmak , Aile Sağlığı Merkezleri) için bir tercih olduğu,
-Meslek lisesi öğrencilerini stajyer olarak çalıştırmak gerekli şartları taşıyan işletmeler için zorunluluk olduğu anlaşılmaktadır.

Aile Sağlığı Merkezlerinde isteğe bağlı da olsa stajyer çalıştırılamaz

Şahsi fikrim her iki gruptaki öğrenciler için ASM’lerde stajyer olarak isteğe bağlı dahi olsa çalıştırılmaları mümkün değildir.

Çünkü ASM’ler gerek 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, gerekse 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda tarif edilen “işletme” özelliklerine sahip değillerdir.

“Aile Hekimlerinin ve Aile Sağlığı Merkezlerinin Hukuki Statüleri”  ve “Aile Hekimleri Tabip Odalarına Üye Olmak Zorundalar mı?” başlıklı yazılarımda da paylaştığım üzere Aile Sağlığı Merkezi şeklinde bırakın resmi bir kurum/kuruluşu özel bir kurum dahi bulunmamaktadır.

3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunun Tanımlar başlıklı 3üncü maddesi (l) bendinde İşletmeler, “mal ve hizmet üreten kamu ve özel kurum, kuruluş ve işyerleri” olarak tarif edilmiştir.

ASM’lerin herhangi bir tüzel kişilikleri, bütçeleri, kadroları, Ticaret Sicil ve Esnaf Odası kaydı gibi hiç bir kayıtları bulunmaması nedeniyle Kanunda tarif edilen “işyeri” özelliklerine uymamaktadır. ASM’lerde kullanılan malzemelerin kamu malı olma özellikleri dahi yoktur.

Öte yandan Kanun’un İşletmelerde Meslek Eğitimi başlıklı 18inci maddesi 2/12/2016 tarih ve 6764 sayılı  Kanun ile aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;

Madde 18 – (Değişik : 29/6/2001 – 4702/13 md.) (1)
(Değişik: 2/12/2016-6764/41 md.) On
ve daha fazla personel çalıştıran işletmeler, çalıştırdıkları personel sayısının yüzde beşinden az olmamak üzere mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumu öğrencilerine beceri eğitimi, mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumu öğrencilerine staj ve tamamlayıcı eğitim yaptırır. Öğrenci sayısının tespitinde kesirler tam sayıya tamamlanır. Bu işletmeler mesleki ve teknik eğitim yapan yükseköğretim kurumu öğrencilerine staj yaptırabilir.

….

(Değişik: 2/12/2016-6764/41 md.) Mesleki eğitim kapsamına alınıp alınmadığına bakılmaksızın ondan az personel çalıştıran işletmeler de mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları öğrencilerine bu Kanunun ilgili hükümlerine göre beceri eğitimi, staj ve tamamlayıcı eğitim yaptırabilirler.

…e gündüz vardiyasında veya faaliyet gösterdiği mevsimde çalışan personel sayısı esas alınır.

(Değişik: 2/12/2016-6764/41 md.) Bu Kanun kapsamında on ve daha fazla personel çalıştıran işletmeler, çalışma ve iş kurumu il müdürlüklerince her yıl şubat ayı içerisinde il millî eğitim müdürlüklerine ve o ildeki yükseköğretim kurumlarına bildirilir. Beceri eğitimi, staj ve tamamlayıcı eğitim yaptıracak Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı işletmeler, Bakanlık ve Millî Savunma Bakanlığınca birlikte belirlenir.

….

(Değişik: 2/12/2016-6764/41 md.) Bu madde kapsamında on ve daha fazla öğrenciye beceri eğitimi, staj ve tamamlayıcı eğitim yaptıracak işletmeler bu amaçla bir eğitim birimi kurar. Bu birimde, yapılan eğitim için alanında ustalık yeterliğine sahip ve iş pedagojisi eğitimi almış usta öğretici veya eğitici personel görevlendirilir.

(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/62 md.) Bu maddede belirtilen on personel sayısını beş personele kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Eğitim programları
Madde 19 – İşletmelerde uygulanacak ağır ve tehlikeli işlerde yapılacak eğitim dahil meslek eğitimi programları Mesleki Eğitim Kurulunun görüşü alınarak Bakanlıkça tespit edilir.

Kanunun 18. maddesi zorlanıyor

Kanun’un 18. maddesi zorlanarak, Aile Sağlığı Merkezlerinin bir işyeri, burada çalışan Aile Hekimleri de dahil tüm çalışanların sayıları birlikte değerlendiriliyor. Ardından, 10’dan fazla çalışanı olan Aile Sağlığı Merkezleri için zorunluluk, 10’dan az çalışanı olan ASM’ler için de bir tercih olarak stajyer çalıştırma konusu masaya yatırılıyor.

Aile Sağlığı Merkezi yoktur. Aile Hekimliği Birimi vardır

ASM’lerde, Maliye Bakanlığının Sağlık Bakanlığı’na ihdas etmiş herhangi bir personel kadrolarının olmadığı, Aile Hekimi ve Aile Sağlığı Elemanlarının “Aile Hekimliği Birimi” adı verilen 2 kişiden oluşan bir yapıda çalıştıkları göz önüne alınması gerekiyor.

Aile Hekimliği Birimlerinin 2 çalışanı vardır

Bu durumda da  yine ortada ASM adı altında herhangi bir yapı olmadığı, sadece 2 çalışanı olan Aile Hekimliği Birimi’nin olduğu göz önüne alınarak Kanun ile herhangi bir zorlama yapılamayacağı ortaya çıkmaktadır.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu‘nun Ek 23’üncü maddesinde yer alan;

Yükseköğretim kurumlarında pratik, uygulamalı dersler ve staj; öğrencinin tercih edeceği ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara muadil özel kuruluşlarda yapılabilir. Bu süre zarfında öğrenci, Yükseköğretim kurumları öğrenci disiplin kurallarına tabidir.” hükmü de incelendiğinde,

Yüksekokul öğrencilerinin kamu kurum ve kuruluşu veya muadil bir özel kuruluş özelliği taşımayan Aile Sağlığı Merkezlerinde staj yapma zorunluluğu bulunmuyor. (yapılabilir kelimesi, zorunluluk değil, inisiyatif anlamına gelir)

Stajyerlerden kim sorumlu

Aslında bu konuda en tehlikeli nokta, staj görecek öğrencilerin staj sırasında bir sorumlu gözetiminde işlem yapmaları noktasıdır.

Devlet hastaneleri ve Eğitim Araştırma Hastanelerinde stajyerlerden sorumlu, onları izleyen, değerlendiren sorumlu bir hekim veya hemşire bulunmakta iken,

ASM’lerde böyle bir görevi üstlenecek kişi bulunması mümkün değildir.

Ayrıca bu stajyerlerin pansuman, enjeksiyon ve kan alımı gibi tıbbi müdahaleler sırasında gerçekleştirebilecekleri tıbbi hatalar nedeniyle zarar görecek vatandaşların hak aramaları sürecinde muhatap alınacak hekim olamaması,

açılacak tazminat davalarında ise hekimlerin Zorunlu Mesleki Sorumluluk Sigortalarının stajyer öğrencilerin neden olacakları zararları karşılamayacağı da unutulmamalıdır.

3308 sayılı kanunun işaret ettiği 1475 sayılı İş Kanunu dahi artık yürürlükte değil

Kanunda, pratik eğitimlerin 1475 sayılı İş Kanununun 69 uncu maddesi hükmü uyarınca yapılması gerektiği belirtilmektedir.

Oysa ki, 1475 sayılı İş Kanunu yürürlükten kaldırılmış, yerine 2003 yılında 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe girmiştir. Başka bir deyiş ile, 1475 sayılı kanunda artık 69uncu madde bulunmamakta.

Eğitim ve çalışma

Madde 12 – (Değişik birinci fıkra: 29/6/2001-4702/10 md.) Aday çırak ve çıraklar, mesleğin özelliğine göre haftada sekiz saatten az olmamak üzere genel ve mesleki eğitim görürler. Bu eğitime katılmaları için aday çırak ve çırak öğrencilere ücretli izin verilir. Mevsime göre özellik arz eden mesleklerde teorik ve pratik eğitim belirli aylarda bloklaştırılmış olarak yapılabilir.

(Değişik: 29/6/2001-4702/10 md.) Aday  çırak  ve  çıraklar,  pratik  eğitimlerini  işyerlerinde, işyerindeki eksik kalan pratik eğitimleri ile teorik eğitimlerini mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında veya Bakanlıkça uygun görülen işyerlerinin eğitim birimlerinde yapar. Teorik ve pratik eğitim birbirlerini tamamlayacak şekilde planlanır ve yürütülür.

Pratik eğitim, hazırlanmış eğitim programlarına göre, işyerinin ve mesleğin özelliklerine uygun olarak usta öğreticinin gözetiminde yapılır. Pratik eğitimde 1475 sayılı İş Kanununun 69 uncu maddesi hükmü gözönünde bulundurulur.

Çıraklık eğitiminin esas ve usulleri yönetmelikle düzenlenir.

3308 sayılı kanun

Aile Hekimliği Birimlerinde Usta Öğretici Bulunmuyor

3308 sayılı kanunun 12’inci maddesi uyarınca pratik eğitimlerin, öğrencilerinin  işyerindeki eğitiminden sorumlu usta öğreticiler gözetiminde yapılması gerekmektedir.

Hastanelerde, stajyerlerin eğitiminden sorumlu, onları takip eden başhemşire veya hemşireler bulunuyor. Hatta stajyerlerin yemek ihtiyaçları dahi karşılanmakta.

Aile Hekimliği Birimlerinde ise stajyerlerden sorumlu olacak personel bulunmadığı gibi yemek ihtiyaçlarının da karşılanması mümkün değil

Beslenme Türleri :

Madde 89 – Kurumlarda; kadrolarında bulunan tüm personel ile yönetmelikler gereği hastanede staj yapan öğrencilere ve hizmet içi eğitime gelen sağlık ve yardımcı sağlık personeline öğle yemeği, bunlardan kurumda yatanlarla bu yönetmeliğin ilgili maddelerindeki hükümlere göre sürekli olarak kurumda kalanlar ve nöbetçilere üç öğün yemek ve vardiye uygulanan kurumlarda vardiyaya kalan personele çalışma sürelerine isabet eden öğünlerde yemek verilir. (Ek cümle:RG-19/12/2018-30630-C.K.-477/1 md.) İlgili mevzuatı gereğince yataklı tedavi kurumlarında staj yapan öğrenciler, staj yaptıkları günlerle sınırlı olmak üzere hastalar için oluşturulmuş yemek servisinden ücret ödemeden yararlandırılır.

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI İŞLETME YÖNETMELİĞİ

Çıraklık Sözleşmesi Kimler Arasında Yapılmalı

Kanunun 13’üncü maddesi uyarınca, İŞYERİ SAHİBİ çırak çalıştırmadan önce çırak veya velisi ile birlikte sözleşme imzalamak zorundadır.

Sözleşme yapılması

Madde 13 – (Değişik birinci fıkra: 29/6/2001-4702/11 md.) Bu Kanun kapsamında bulunan il ve mesleklerde faaliyet gösteren iş yerleri, Bakanlıkça tespit edilecek illerde ve meslek dallarında ondokuz yaşından gün almamış kişileri çıraklık sözleşmesi yapmadan çalıştıramazlar. ...

İşyeri sahibi, aday çırağı ve çırağı çalıştırmaya başlamadan önce bunların velisi veya vasisi veya reşit ise kendisi ile yazılı çıraklık sözleşmesi yapmak zorundadır.

Çıraklık sözleşmesi; çırağın sözleşme süresi içinde reşit olması halinde, çırağın rızasıyla, işyeri sahibinin değişmesi halinde yeni işyeri sahibi aynı mesleği sürdürüyorsa ve rızasıyla devam eder, aynı mesleği sürdürmüyorsa sözleşme feshedilir. ..

(Değişik: 29/6/2001-4702/11 md.) Bu Kanunun uygulandığı yer ve meslek dallarında 818 sayılı Borçlar Kanununun çıraklık sözleşmesine dair hükümleri ile onsekiz yaşını doldurduktan sonra sözleşmesi devam eden çıraklar hakkında 1475 sayılı İş Kanununun, İşçi Sağlığı ve Güvenliği başlıklı beşinci bölümünde yer alan hükümleri dışındaki hükümler uygulanmaz.  

Kanun’da atıf yapılan 818 sayılı Borçlar Kanunu da artık yürürlükte değildir. 2011 yılında yayımlanan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile 818 sayılı kanun yürürlükten kaldırılmıştır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda Çıraklık Sözleşmesi

Türk Borçlar Kanunu’nda Çıraklık Sözleşmesi ile ilgili tek hüküm 393’üncü maddede geçmektedir.

ALTINCI BÖLÜM

Hizmet Sözleşmeleri

BİRİNCİ AYIRIM

Genel Hizmet Sözleşmesi

A. Tanımı

MADDE 393- Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle işgörmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.

İşçinin işverene bir hizmeti kısmi süreli olarak düzenli biçimde yerine getirmeyi üstlendiği sözleşmeler de hizmet sözleşmesidir.

Genel hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler, kıyas yoluyla çıraklık sözleşmesine de uygulanır; özel kanun hükümleri saklıdır.

B. Kurulması

MADDE 394- Hizmet sözleşmesi, kanunda aksine bir hüküm olmadıkça özel bir şekle bağlı değildir.

Bir kimse, durumun gereklerine göre ancak ücret karşılığında yapılabilecek bir işi belli bir zaman için görür ve bu iş de işveren tarafından kabul edilirse, aralarında hizmet sözleşmesi kurulmuş sayılır.

Geçersizliği sonradan anlaşılan hizmet sözleşmesi, hizmet ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar, geçerli bir hizmet sözleşmesinin bütün hüküm ve sonuçlarını doğurur.

Özetlemek gerekir ise

Aile Sağlığı Merkezi adı altında ne kamu hukukunda ne de özel hukukta herhangi bir oluşum bulunmamaktadır.

1 Aile Hekimi ve 1 Aile Sağlığı Çalışanının birlikte görev yaptığı Aile Hekimliği Birimi vardır.

Şayet, Aile Sağlığı Merkezi kendi başına özel bir işletme olarak kabul edilir ise,

gelir getirici bir ticari faaliyet söz konusu olmadığı için stajyerlere emeklerinin karşılığı olan ücreti ödemek mümkün olmayacaktır.

Aile Sağlığı Merkezi Gideri; merkezin kira, elektrik, su, yakıt, telefon, internet, bilgi-işlem, temizlik, büro malzemeleri, küçük onarım, danışmanlık, sekretarya, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ve tıbbi sarf malzemeleri gibi

Bakanlıkça belirlenecek asgari fiziki ve teknik şartların devamına yönelik giderleri için ödenmektedir. Bu ödemeden, Aile Hekimlerinin stajyerlerin ücretlerini ödemeleri mümkün değildir.

Aile Hekimliği Birimlerinde, stajyerlerin eğitimini verip kontrol edecek usta eğitici bulunmamaktadır.

Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Merkezlerinin, 224 sayılı Yasa ile kurulan ve idare teşkilatının parçası olan Sağlık Ocakları ve Sağlık Ocağı Hekimi gibi görme hatası maalesef bu konuda da karşımıza çıkıyor. Konumuzun temelini oluşturan 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu da günümüzün ihtiyaçları ve idare teşkilatına göre güncellenmesi gerekmektedir.